Terbiyeli Pizza
Şu küçük dondurulmuş pizzaların bir sorunu var: Üzerlerinde çok az peynir var. Yarı otistik bir insan tek bakışta kaç adet rendelenmiş peynir parçası olduğunu sayabilir. Aslında amacım sadece bu tip hazır pizzaları zenginleştirmek değil. Herhangi bir pizzaya uygulandığında çok daha iyi sonuçlar alınacağına eminim.
Elimizde ev yapımı ya da dondurulmuş bir pizza var. Terbiyesi için bir adet yumurtayı çırpıp içine bir miktar zeytinyağı ekliyoruz ve kafi miktarda rendelenmiş kaşar peyniri veya dilediğiniz başka bir cins peynirle karıştırıyoruz. Bu arada fırınımızı ısıtmaya başlamıştık zaten.

Bir çatal yardımıyla iyice yumurtaya bulanmış peynirleri alıp pizzamızın üzerine yerleştiriyoruz. Ne kadar koyacağımız tamamen zevkimize bağlı ama çok koyarsak cıvık olur. Kalan yumurtayı ise pizzanın üzerine dökmemeliyiz. Hem pişmeyecek ve hamuru daha fazla yumuşatacak hem de kenarlardan akacaktır. Isınmış fırınımızın tercihen ızgara tepsisine pizzamızı yerleştiriyoruz. Damlayacak olan yumurtaya karşı altındaki tepsiye alüminyum folyo seriyoruz. Daha önceden dersimizi aldığımız için gazete kağıdı sermiyoruz. Bu aşamada yumurtanın akmadan daha hızlı pişmesi için geçici bir süre ızgara ayarını kullanmayı önerebilirim. Ben öyle yaptım ama bilemiyorum. Kısa süre sonra hemen normal pişirme ayarına geçilmesi gerekiyor.

Pizzamız yeteri kadar piştikten sonra çıkarıyoruz ve tabağa alıp dilimliyoruz. Bu aşamada üzerine biraz kekik ve kırmızı biber koyuyoruz. Yok ben kekik sevmem falan anlamam, önemli o. Afiyet olsun!



Bir dönem herkesi ekran başına toplayan pembe dizi Yalan Rüzgarı’nın müziklerini aradım bugün. Başlarken ve biterken çalan parçanın adı “Nadia’s Theme”. Orijinali 1971 yapımı 
Bu sabah “uyanırken” aklımda bir cümle vardı. Hayatımda ilk defa böyle birşey başıma geldi. Sanki birisi kulağıma fısıldıyormuş gibi basbaya da felsefi içerkli bir soru cümlesi: “Hayat yaşananların özeti mi yoksa geriye kalanlar mıdır?”. Uyku sersemliğini üzerimden atarken cümleyi biraz düzelttim: “Hayat geçmişte yaşananlar mı yoksa gelecekte yaşanacaklar mıdır?” gibi bir şekle soktum ama orijinal hali halen daha gizemli ve daha fazla şey ifade ediyormuş gibi geliyor. Yanlış anlama olmasın, bu benim hayata karşı soracağım ya da cevabını aradığım bir soru değil. Dediğim gibi sanki başka birisi kulağıma fısıldamış gibi uyandım. Olası cevapları düşünecek olursak “hayat şu anda yaşanandır” diyebiliriz. Ya da verilen iki olasılıktan “geçmişte yaşananlar” kısmı anılarımızı, karakterimizi oluşturması açısından mantıklı bir cevap olabilir. Ama “hayat gelecekte yaşanacaklardır” biraz ilginç bir cevap oluyor. İleriye bakmalıyız falan gibi umut vermeye yönelik bir anlamı var ama asıl ilginci şu anda yaptıklarımız geleceği etkilediği için ilk verdiğim cevabı da kapsıyor olması! Vee bu cevabı sorunun orijinal haliyle inceleyecek olursak “hayat geriye kalanlardır” sonucu çıkar ki bunu da “hayat kendisinden geriye kalanlardır” olarak açabiliriz. Bu da … gizemli görünüyo ama sanırım bi anlamı yok?


Mantarları fırının ızgara kısmına diziyorum. Suyu damlayıp alttaki tepsiyi kirletmesin diye de tepsiye gazete kağıdı seriyorum ama ortalığı duman kaplayınca gazeteyi fırından çıkarmak zorunda kalıyorum. Acaba ızgara olayı baştan hata mıydı? Normal fırın modunda mı pişirmek gerekiyordu?

Akşam 21:30 civarı E-5 üzerinde en sağ şeritte eve doğru yol alıyordum. Sol tarafımdan hızla yaklaşıp önüme geçen araba benim kullandığım arabaya o kadar yakın geçti ki biraz sağa kaçmasaydım muhtemelen çarpmış olacaktı. Aynı hareketi önümde seyreden araca yapmasıyla havada plastik parçaları uçuşmaya başladı. Önümdeki araçla beraber mecburen ben de durdum ama geçip gitmek için sürekli sol tarafa bakıyordum. Bu arada çarpan araç çoktan uzaklaşmıştı tabii. Önümdeki sürücü kendini toparladıktan sonra sol aynasına ait kırılmamış gibi duran büyükçe parçaları yerden almak üzere kapısını açtı. Ama ben geçip gitmek için aradığım fırsatı bulmuştum. Yerdeki iki parçayı ortalayarak gaza bastım ve yoluma devam ettim.
Bazen ne kadar anlamsız ve saçma şarkıları beğenmeye çalıştığımız aklıma geldi. Müzik sadece müzik değil tabii, aynı zamanda bir sosyalleşme aracı… Benimsemeye çalıştığımız bir hayat tarzını temsil eden grubu dinlemek için kendimizi kasabiliriz. Hatta iyi olduğuna o kadar inanmışızdır ki ne yapsalar dinleriz. Örneğin benim için
Son Yorumlar